Cumhuriyet Kitapları Mayıs 2011- 1. Baskı |
Beş altı gün önce
haberlere düştü Stephane Hessel adlı doksan beşlik delikanlının vefat haberi.
Aklım hemen 2010 yılında yayımladığı, benim de 2011’de Türkçeye çevrilir
çevrilmez alıp okuduğum dünyayı kasıp kavuran ünlü kitabına gitti. ‘ÖFKELENİN’.
İçimden binlerce teşekkür yükselerek kitabı tekrar elime aldım. Sadece on sekiz
, sunuş, önsöz ve sonsözle beraber elli beş sayfa olan bu kitap Ekim 2010’da Fransa’da
yayınlandığında ilk dört ayda iki milyon adet sattı, yirmi beş dile çevrildi,
ben kitabı okuduğumda çevrilmeye de devam ediyordu.
“ En kötü tavır
kayıtsızlık, ilgisizliktir, ‘Bir şey yapamam, elimden bir şey gelmez, ben kendi
işime bakarım,’ demektir. Böyle davrandığınızda insanlığı oluşturan temel
değerlerden birisini yitirirsiniz. Bunun için gerekli olan değerlerden birini,
öfkelenme yeteneğini ve bunun sonucu olan siyasal ve toplumsal bir davaya
hizmet etme çabasını yitirirsiniz…”
Kimdir Stephane
Hessel? 1917 yılında Almanya’da dünyaya gelen bir Yahudidir. Ailesi 1924 yılında
Fransa’ya yerleşir. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle öğrenimine ara verir. Fransız
direnişçilerine katılır. İhbar üzerine yakalanır, işkence görür, toplama
kampına gönderilir. Kaçar, yakalanır, gene kaçar. Sonunda Fransa’da ailesine
kavuşur. Savaştan sonra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini
hazırlayan komisyona katılır. Fransızların Cezayir’i işgal etmesinde Cezayir’den, İsrail- Filistin çatışmasında Filistinlilerden, aslında ‘hakları
gasp edilenlerden’ yana tavır alır.
“Günümüzde etkili
olmak için kesinlikle örgütlü hareket etmek, bütün modern iletişim araçlarından
yararlanmak gerekir.”
Peki, nedir
‘ÖFKELENİN’i bu kadar ilgi çekici yapan? İnsanları yapılan haksızlıklara karşı
direnmeye çağıran bir toplumsal manifesto niteliğindedir ‘Öfkelenin’. ‘Sizlere empoze edilen bir dünya bakışından
tiksindiğinizi, kızdığınızı gösterecek, insana has en basit tepkileri verin!
‘ÖFKELENİN’. Fransızca özgün adı olan ‘İndignez-vous!’ un ilk
kelimesinin tam karşılığının Türkçede olmadığını belirtiyor önsöz yazarı.
Türkçeye ‘Öfkelenin’ olarak çevrilen kitap, Almancaya ‘Empört Euch! /Kızın-
Darılın’ , İngilizceye ‘Time for Outrage! / (Çok) Öfkelenme Zamanı’ gibi
başlıklarla çevrilmiş. Ben sadece İngilizce kısmını anlasam da kitaba ‘Öfkelenin’
adının çok yakıştığını düşünüyorum.
“Sinirlenme
kavramı içinde şiddeti, bu şiddete maruz kalanlar açısından kabul edilemez
durumların üzücü bir sonucu gibi anlamak gerekir. O halde terörizmin bir
sinirlenme biçimi olduğu düşünülebilir. Ve bu sinirlenme negatif bir sözcüktür.
Sinirlenmemek gerekir, umutlu olmak gerekir. Sinirlenme umudun inkar
edilmesidir. Sinirlenme anlaşılabilir bir şeydir, neredeyse doğaldır ama gene
de kabul edilebilir değildir. Çünkü belki de umutla elde edilebilecek sonuçları
elde etme olanağı sağlamaz.”
Ya kitabın etkisi
neydi? 2008 finansal krizi
sonrası küreselleşme karşıtı aktivistlerin yol göstericisi oldu. Wall Street’te,
İtalya’da, İspanya’da. Kendisi, kitabın adının, kısalığının , ucuzluğunun ve en
önemlisi zamanlamasının böyle bir etkiye yol açtığını söylüyordu.
“Şiddetin umuda sırt çevirdiğini anlamak
gerekir. Umudu, şiddete tercih etmek gerekir… Şiddete başvurmama umudunu.
İzlemeyi öğrenmek zorunda olduğumuz yol budur. Hem baskı yapanlar, hem baskı
görenler açısından, baskıyı yok etmek için bir uzlaşmaya varmak gerekir;
terörist şiddet ancak böyle biter. Bu nedenle çok fazla nefret biriktirmemek
gerekir.”
Kitapta yer alan Mustafa H. Bayka’nın
Sunuş yazısı ile Uğur Hüküm’ün Önsöz’ü de son derece okumaya değer. Bloğuma
aldığım bilgilerde onların yazılarından faydalandım.
“ En
büyük üzüntüm ne Obama’nın ve ne de Avrupa Birliği’nin temel değerlere
dayanarak inşacı bir dönem için katkı yapacaklarına dair hiçbir sorumluluk
almamalarıdır.”
Başka ne diyeyim? Doksan
beş yaşında vefat eden bu bilge delikanlının ışıklar içinde uyuması dileğiyle…
“XXI. Yüzyılı
inşa edecek olanlara karşı büyük bir heyecanla şunu söylüyoruz:”
“YARATMAK,
DİRENMEKTİR.
DİRENMEK
YARATMAKTIR.”
Asil Abla yazi o kadar etkili olmmus ki vizelere hazirlanmayi askiya alip heralde onumuzdeki 2 gunukitabi okumaya ayiricam.
YanıtlaSilCanım, senin ikisini birden hakkıyla becereceğine eminim. Gençlerin yüz akısın. İyi okumalar ve vizelerinde başarılar.
YanıtlaSil