30 Eylül 2013 Pazartesi

KOCAALİ

   Aslında bir yaz yazısıydı ama biraz geciktim.

Kocaali sahili-Sakarya
 
  Sakarya’nın uçsuz bucaksız kumsallı Kocaali ilçesini  bölgede yaşayanlar ve yazlığı olanlar dışında bilene pek rastlayamazsınız. Aslında bu iyi bir şeydir. Sahil hemen yakınındaki Karasu sahili gibi yüksek binalarla işgal edilmemiştir. En fazla iki buçuk kata izin verilir, onlar da geniş kumsal nedeniyle denizin hemen dibinde değildirler. İlçe merkezi deniz kıyısında değil, iki üç kilometre içerdedir. Yapılaşması korkunçtur ama aralarda kalmış zamana inatla direnen bir iki eski ev içinizi açar. AVM’lerin katline uğramamış çarşısı, bütün kötü yapılaşmaya karşın sevimlidir ve esnafı her daim güler yüzlüdür.

18 Eylül 2013 Çarşamba

FATİH-HARBİYE - Peyami Safa


Ötüken Yayınları
Baskı Yılı: 2000
  Alışılanın aksine ben yazları klasik okumayı severim. Üniversiteden arkadaşım Hülya bir gün kitaplardan konuşurken ‘klasikleri üç kez okumak gerekirmiş’ dedi. ‘Bir gençken, iki orta yaşlılıkta, üç yaşlılıkta’. Her devirde başka etki yaptığından olacak.

  Bu sene şansım Türk Klasiklerden açıldı. Evde ve yazlıkta ortalığı toparlarken çeşitli tarihlerde basılmış toplam üç tane Fatih-Harbiye buluverdim. Kitabı gündeme getirmemin televizyonda başlayan dizisiyle ilgisi yok. Dizinin başlaması ben okuduktan sonra. Tamamen tesadüf yani! Ayrıca son zamanlardaki klasiklerin dizileri kitabından başka her şeye benziyor. Zaten televizyonla başım hoş değildir, bir de o güzelim klasiklerin katledilmesine dayanamıyorum. Söz meclisten dışarı tabii, bu kitabın dizisini seyretmediğim için gene de yorum eskilere diyelim.