Varlık Yayınları Basım Tarihi:2012- 12. Basım Çeviren: Sinem Gül |
27 Haziran 2012 Çarşamba
ÖFKE DANSI-Dr.Harriet Lerner
Etiketler:
anne
,
arkadaş
,
eş
,
Harriet Lerner
,
kadınlar
,
kardeş
,
kişisel gelişim
,
öfke
,
Öfke Dansı
,
yakın ilişki modelleri
15 Haziran 2012 Cuma
KANALDAKİ EV -Georges Simenon
Kabalcı
Yayınevi.Basım Tarihi:Haziran 2008- Birinci Baskı
Çeviren:Oktay
Rifat
Etiketler:
Belçika
,
Georges Simenon
,
hikaye
,
Kanaldaki Ev
,
makale
,
roman
,
Simenon
10 Haziran 2012 Pazar
DECAMERON-Giovanni Boccaccio
Oğlak Yayınları.Basım Tarihi:2007-Beşinci Baskı
Çeviren:Rekin Teksoy
Çeviren:Rekin Teksoy
Boccaccio’yu (1313-1375) biliyordum
tabii ama hiç okumamıştım. Bundan
6-7 sene evvel yazlık komşum Tekin Ağbi’nin Sanat Tarihi mezunu kızı Yasemin bahsederken duydum. Hocalarından bir tanesi diyormuş ki; ‘İnsanları ikiye ayırırım, Decameron’u okuyanlar ve okumayanlar.’Yasemin onun için hemen kitabı alıp okumaya başlamış.Tepkim terslenmek oldu. Bu ne katı bir ayrım idi. Sonra düşününce bazı kitaplar benim için de çok önem taşıyordu sanki. Hababam Sınıfı ya da Çalıkuşu’nu okumamış olmayı düşünemiyorum. Yasemin, hocasının kitabı, sonra gelen pek çok yazıma öncülük ettiği,pek çok öykü,roman v.s nin Decameron çıkışlı olduğu için de çok önemsediğini anlattı. Decameron’u hemen satın aldım.Ancak bir türlü okumaya başlayamadan birisine hediye ettim. Uzunca bir süre sonra tekrar satın aldım. Okumak ise bu seneye kısmetmiş.
6-7 sene evvel yazlık komşum Tekin Ağbi’nin Sanat Tarihi mezunu kızı Yasemin bahsederken duydum. Hocalarından bir tanesi diyormuş ki; ‘İnsanları ikiye ayırırım, Decameron’u okuyanlar ve okumayanlar.’Yasemin onun için hemen kitabı alıp okumaya başlamış.Tepkim terslenmek oldu. Bu ne katı bir ayrım idi. Sonra düşününce bazı kitaplar benim için de çok önem taşıyordu sanki. Hababam Sınıfı ya da Çalıkuşu’nu okumamış olmayı düşünemiyorum. Yasemin, hocasının kitabı, sonra gelen pek çok yazıma öncülük ettiği,pek çok öykü,roman v.s nin Decameron çıkışlı olduğu için de çok önemsediğini anlattı. Decameron’u hemen satın aldım.Ancak bir türlü okumaya başlayamadan birisine hediye ettim. Uzunca bir süre sonra tekrar satın aldım. Okumak ise bu seneye kısmetmiş.
Etiketler:
Boccaccio
,
Decameron
,
İtalya
,
on günün kitabı
,
Ortaçağ
,
öykü
,
Rekin Teksoy
,
Rönesans
İMKANSIZIN ŞARKISI-Haruki Murakami
Doğan Kitap.Basım Yılı:Kasım 2010-Beşinci Baskı
Çeviren:Nihal Önol
Çeviren:Nihal Önol
‘İmkansızın Şarkısı’ bu sene
okuduğum kitaplardan. Tam, ‘Genç Werther’in Acıları’nı bana göre oldukça uzun
bir süreçte bitirmiş, gene bir iki kitap almak için Rüyam’a uğramıştım. Oturup
çay içerken nereden hatırlamıyorum,konu İmkansızın Şarkısı’na geldi.Kitaplığımda
olduğunu,ününü bildiğimi ama henüz
okumadığımı söyledim.‘Çok güzeldir’ dedi.
Eve geldim, yaptığım çalışmalar
için okumam gereken kitaplar var, ama İmkansızın Şarkısı’nı çektim kitaplıktan
ve okumaya başladım.
Murakami bir Japon. Daha evvel
okuduğum tek Japon kitabı Okakura Kakuzo’nun 1905 yılında yazdığı ‘Çay Kitabı’ydı.Yani
bu ilk Japon romanım. Ancak, kitabı bitirdikten sonra bir şey farkettim ki çok
derinde bir yerde her ikisinde de neredeyse aynı koku var. Buna Japon kokusu mu
desem?
Etiketler:
68
,
cinsellik
,
gençlik
,
Haruki Murakami
,
İmkansızın Şarkısı
,
intihar
,
Japon
,
Japonya
,
müzik
,
üniversite
,
yaşam
7 Haziran 2012 Perşembe
AĞLA SEVGİLİ YURDUM-Alan Paton
Can Yayınları Basım Tarihi:1989-İkinci Baskı
Çeviren:İnci Gürel
1995 yılında bankada terfi ederek şube müdürü oldum. Kadere de yeni şube açmak düştü. Aylarca uzun mesai saatleri ve dinlenmesiz geçen günler sonucu nihayet Kasım 96'da izne çıkabileceğim bir zamanı yaratabildik. Eşim ,Kasım'ın ortasında sıcak bir yere gidelim istedi. Baktık bakındık derken Türk Hava Yolları'nın Johannesburg'a doğrudan sefer açtığını ,ayak alıştırmak için de oldukça ucuza bilet sattığını öğrendik. Hemen bir Güney Afrika turuna yazıldık. Yola çıkmadan evvel şubedeki operasyon yönetmenim Bülent ,bana gitmeden evvel alıp bu kitabı okumamı söyledi. Kitap bana seyahat öncesi kocaman seyahat kitaplarından daha çok şey kattı.
Alan Paton ,Ağla Sevgili Yurdum'u 1948'de yayımlamış;kolayca tahmin edileceği gibi kitap Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki ırk sorununu işlemiş,ama ne işleyiş,yüreğinizin dibine kadar birşeyleri gelip oturtmayı çok iyi becermiş.
Çeviren:İnci Gürel
1995 yılında bankada terfi ederek şube müdürü oldum. Kadere de yeni şube açmak düştü. Aylarca uzun mesai saatleri ve dinlenmesiz geçen günler sonucu nihayet Kasım 96'da izne çıkabileceğim bir zamanı yaratabildik. Eşim ,Kasım'ın ortasında sıcak bir yere gidelim istedi. Baktık bakındık derken Türk Hava Yolları'nın Johannesburg'a doğrudan sefer açtığını ,ayak alıştırmak için de oldukça ucuza bilet sattığını öğrendik. Hemen bir Güney Afrika turuna yazıldık. Yola çıkmadan evvel şubedeki operasyon yönetmenim Bülent ,bana gitmeden evvel alıp bu kitabı okumamı söyledi. Kitap bana seyahat öncesi kocaman seyahat kitaplarından daha çok şey kattı.
Alan Paton ,Ağla Sevgili Yurdum'u 1948'de yayımlamış;kolayca tahmin edileceği gibi kitap Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki ırk sorununu işlemiş,ama ne işleyiş,yüreğinizin dibine kadar birşeyleri gelip oturtmayı çok iyi becermiş.
Etiketler:
Ağla Sevgili Yurdum
,
Alan Paton
,
beyaz
,
Güney Afrika Cumhuriyeti
,
ırk sorunu
,
ırkçılık
,
Johannesburg
,
siyah
,
zenci
2 Haziran 2012 Cumartesi
YÜZBAŞI VE KADINLAR TABURU-Mario Vargas Llosa
Ayrıntı Yayınevi-Basım tarihi: Ekim 1988-Üçüncü Basım
Çeviren:Sargut Şölçün
Mario Vargas Llosa 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığında aklıma hemen bu kitap geldi.80'lerin sonunda okuduğumu hatırlıyordum. 1990 Ocak'ta okumuşum (Kitapları ne zaman okuduğumu yazmak gibi garip bir huyum var). Llosa'nın kitapları ödülü kazandıktan sonra Türkçe'de tekrar basıldı. Ancak içlerinde 'Yüzbaşı ve Kadınlar Taburu' nedense yoktu.Oysa aradan geçen bunca yıla karşın kitap hala yüzümde ince bir gülümseme ile aklımda.
Peru ordusunda askerlerin tecavüz olaylarının ardı arkası kesilmemektedir. Olaylar ayyuka çıkmış,hamilelikler almış başını yürümüş,halk isyan raddesine gelmiş,konuya bir çözüm bulma zorunluluğu had safhaya ulaşmıştır. Sonunda ,ordunun kurduğu belli olmayacak şekilde sivil görünüşlü bir genelev kurulmasına karar verilir. Başına üstlerinin 'doğuştan örgütçü,düzen konusunda matematiksel bir kavrayışı var,azimli ve gayretli,kendini kabul ettirme gücüne sahip' ,Gizli Servis'in 'sigara içmez,içki içmez,kadın düşkünü değil' diye rapor verdikleri Yüzbaşı Pantoja getirilir.
Çeviren:Sargut Şölçün
Mario Vargas Llosa 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığında aklıma hemen bu kitap geldi.80'lerin sonunda okuduğumu hatırlıyordum. 1990 Ocak'ta okumuşum (Kitapları ne zaman okuduğumu yazmak gibi garip bir huyum var). Llosa'nın kitapları ödülü kazandıktan sonra Türkçe'de tekrar basıldı. Ancak içlerinde 'Yüzbaşı ve Kadınlar Taburu' nedense yoktu.Oysa aradan geçen bunca yıla karşın kitap hala yüzümde ince bir gülümseme ile aklımda.
Peru ordusunda askerlerin tecavüz olaylarının ardı arkası kesilmemektedir. Olaylar ayyuka çıkmış,hamilelikler almış başını yürümüş,halk isyan raddesine gelmiş,konuya bir çözüm bulma zorunluluğu had safhaya ulaşmıştır. Sonunda ,ordunun kurduğu belli olmayacak şekilde sivil görünüşlü bir genelev kurulmasına karar verilir. Başına üstlerinin 'doğuştan örgütçü,düzen konusunda matematiksel bir kavrayışı var,azimli ve gayretli,kendini kabul ettirme gücüne sahip' ,Gizli Servis'in 'sigara içmez,içki içmez,kadın düşkünü değil' diye rapor verdikleri Yüzbaşı Pantoja getirilir.
Etiketler:
genelev
,
hayat kadınları
,
hostes
,
Mario Vargas Llosa
,
Nobel
,
Peru
,
Yüzbaşı
,
Yüzbaşı ve Kadınlar Taburu
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)