30 Temmuz 2012 Pazartesi

ÖĞRETMEN-Frank McCourt

 
        Altın Kitaplar Yayınevi
Basım Tarihi:Şubat 2006-1.Basım
Çeviren:Pınar Öcal


  'Angela'nın Külleri' ve 'Umuda Doğru' dan sonra şimdi geldik Frank McCourt'un otuz yıllık  öğretmenlik yaşamına. Artık Frankie'nin o hınzır anlatımına iyice alıştık. Kitap yazarın nefis bir önsözü ile başlıyor. 1996 yılında tam altmış altı yaşında yazdığı kitabı 'Angela'nın Külleri'nde amacının ailenin çocuk ve torunlarına aile tarihini anlatmak olduğunu söylüyor.

  'Ama öyle olmadı,kitap en çok satanlar listesine girdi,otuz dile çevrildi ve gözlerim kamaştı. İşte bu kitap benim ikinci perdemdi.'

  Sonra geliyor 'Öğretmen'e.

  'Amerika'da doktorlara,avukatlara,generallere,aktörlere,televizyon dünyasının insanlarına ve politikacılara hayranlık duyulur ve bu kişiler ödüllendirilir. Öğretmenlere duyulmaz. Öğretmenlik ,mesleklerin alt basamağındadır. Öğretmenlere servis kapısını kullanmaları veya arkadan dolaşmaları söylenir. Uzak durdukları sürece sevilirler.'

  Kitapta, Frankie'nin otuz yıl boyunca en kenar mahalle lisesinden en gözde liselere kadar uzanan İngilizce Öğretmenliği'nin öyküsünü buluyorsunuz. Bir yandan Amerikan öğretim sistemindeki özgür düşünceyi izlerken,öğretmenlikteki yaratıcılığına bayılıyor,ders programlarından bağımsız olarakta dersin keyifli hale getirilip öğretilebileceğini izliyorsunuz. Frankie derslerde çocukluğunu anlatıyor,psikoloji ile grameri ilişkilendiriyor,yazı yazmaktan sıkılan gençlere mazeret notlarından harikalar çıkarttirıyor,yemek tariflerini müzikle birleştirtiyor.

  'Tabakları çimlere koymak yerine parktaki banklara yaymıştık. Musevi yemekleri (kreplach,hamursuz ekmak,balık köftesi), İtalyan yemekleri (lazanya,Tommy'nin köfteleri,ravyoli,rizotto), Çin yemekleri, Kore yemekleri,otuz altı kişilik biftekli,patatesli,soğanlı yemek vardı. Bir polis arabası yanaştı. Polisler neler olup bittiğini anlamak istediler. Belediyenin izni olmzdan parkta fuar düzenlemek yasaktı. Bunun  kelime bilgisi üzerine bir ders olduğunu ve öğrencilerimin pek çok şey öğrendiğini söyledim. Polisler ,bir Katolik okulunda böyle bir dersi hiç duymadığını söylediler,her şey çok nefis görünüyordu.Ben de arabalarından inip birşeyler atıştırmaları gerektiğini belirttim. .............. Arabalarına binip gitmeden önce,bu dersi tekrar ne zaman yapacağımızı sormuşlardı.'

  Keşke bu kitabı bütün öğretmeler okusa,sonra öğrenciler,sonra anne babalar,sonra idareciler ,herkes  okusa.

  Frank McCourt 2009 yılında hayata veda etti.Işıklar içinde uyumasını dilerken,ben de aşağıdaki alıntıyla Küller'i noktalamak istiyorum.

  ' Zil çaldı ve beni konfeti yağmuruna tuttular.Güzel bir yaşam geçirmemi söylediler. Ben de onlara aynısını diledim.Üstümde renk renk konfetilerle koridordan yürüdüm.
Birileri seslendi.'Hey,Bay McCourt,bir kitap yazmalısınız.'




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder