|
Tarihi Sinop Cezaevi-Sabahattin Ali'nin kaldığı koğuş
Duvarda hapisteyken yazdığı ünlü şiiri 'Aldırma Gönül' var |
Aslında bu kitabı
çıkar çıkmaz alıp okumuştum, ama bu yaz yolumuz Sinop’a düşünce yazmak istedim.
|
Yapı Kredi Yayınları
Baskı Yılı: Haziran 2011 |
Bu sene
bankacılıktan sevgili arkadaşım Filiz’in annesinin İnebolu’daki yemyeşil
Evrenye köyüne gene cümbür cemaat ikinci seferimizi yaptık. Bu kez, geçen yıl
zamansızlıktan gidemediğimiz Sinop’a kadar uzandık. Sinop’a yirmi sene evvel
eşimle gene gitmiş ve hayran kalmıştık. Bu sefer de değişen bir şey olmadı.
Sinop hep çok güzel. Çevremde Sinop’u gören kişi sayısı çok az. Bu kadar güzel bir şehrin bu kadar
az ziyaret edilmesi şaşırtıcı diye düşünürken, ilk durağımız yakın zamanda
müzeye çevrilen Tarihi Sinop Cezaevi oldu. Benim düşüncelerimin aksine
hafta arası olmasına karşın ‘müze hapishane’ ziyaretçi kaynıyordu. Bir
zamanlar, ‘dışardaki deli dalgaların gelip duvarlarını yaladığı’ hapishaneyi
gezmek, kolayca tahmin edilebileceği gibi baştan aşağı hüzündü. Kale olarak inşa edilen hapishanenin iç kalesi 1560’dan itibaren zindan daha sonra da cezaevi olarak kullanılmış.
Aynı zamanda bir sürgün yeri de olan hapishane, kaçmanın zorluğu, mahkûmları
kestirmeden ölüme götüren rutubeti, hakkında yazılmış şarkıları, türküleri ve
en çokta orda kalan tanınmış kişileriyle biliniyor. Girişte ünlü mahkumların listesini asmışlar.
Bunlardan belki de en bilineni hala daha aydınlatılamamış, iç acıtan ölümüyle Sabahattin Ali. Sabahattin Ali Sinop Cezaevinde 1933 yılında kalmış. Kaldığı koğuş ziyaretçilerin en çok akın ettiği yer. Girişinde hayat hikâyesinin,
resimlerinin, şiirlerinin asıldığı bir pano var.