Epsilon Yayıncılık- Eylül-2009 4. baskı Çeviren: Elvan Umur |
Uzun süre direndiğim sanal dünyadan bloğum sayesinde arkadaşlarım
olacağı hiç aklıma gelmezdi. Günseli bloğuma ilk yorum yazanlardandı ve uzun
süre kim olduğunu merak ettim. Sonra yine bankacılıktan sevgili arkadaşım
Seyhan bir gün şubesine uğradığımda- o hala şube müdürü- ‘Günseli yazılarını
okuyup yorum da yazmış’ deyince kimliğini keşfediverdim. Günseli Almanya’da
yaşıyor ve sıkı bir kitap okuru. Önce e-posta üzerinden, sonra da face’ten
tanışıp arkadaş olduk. Ortak hobiniz olmaya görsün, uzaklıklar hikaye. Ancak bu
uzaklıkta bir süre için kapandı; yeni everdiğimiz Seyhancığımın dün akşamki düğün yemeğine Günseli de geldi ve birbirimizi görüp sohbet etme imkanı da bulduk böylece.
İşte Zaman Yolcusunun Karısı’ da Günseli’nin önerdiği bir kitaptı. Aldım
ve bir çırpıda bitiverdi. Aslında , bilim
kurgu ve fantastik türleri benim okumaktan hoşlanmadığım alanlar ve bu konuda
okuduğum kitapta çok az. Küçük erkek kardeşim bana ısrarla kendisinin de bir vakitler bu tarz kitapları hiç sevmediğini , ancak bir okumaya başladıktan sonra vazgeçemeyeceğimi söylüyor.
Belki bu kitap yeni bir başlangıç olur. Çünkü çok ilginç ve değişik buldum.
Henry’nin
kalıtsal bir hastalığı vardır ve aniden ileriye veya geriye olabilecek şekilde
zamanda yolculuğa çıkabilmektedir. Zamanda yolculuk yaparken yanında hiçbir şey
götüremediğinden , bilmediği bir zamanda ve yerde çırılçıplak olarak kendisini
buluvermekte, giyinmek ve karnını doyurmak için hırsızlık dahi yapabilmektedir.
Bazı bölgelerde polis tarafından tanınır bile olmuştur. Karısı Clare’i ise
yaptığı bu yolculuklarda altı yaşından itibaren tanımakta ama bunu henüz
bilmemektedir. Kendisi yirmi sekiz , Clare yirmi yaşındayken karşılaşırlar.
Clare Henry’i yaptığı zaman yolculuklarından tanımakta, Henry ise bu zaman
yolculuklarını daha ileri bir tarihte yapacağından Clare’i ilk defa
görmektedir. Hikaye bazen Henry’nin , bazen de Clare’in ağzından anlatılır. Kitabın
içindeki aşk öyküsü çok güzeldir. Yaşayacağı zorlukları bile bile Henry ile
evlenen Clare. Kolay değildir istemi dışında pat diye ortadan kaybolan bir
adamla evlenmek.
‘Müstakbel Henry’yi bulunca, benim Henry’mi
unuttuğumun farkına varıyorum. Bundan utanç duyuyorum.Erkeğimin yerine geçen ,
beni öpüp, nasihatler eden bu yabancının yanında bir tür avuntu buluyorum. Ve
içimi neredeyse anaç bir özlem duygusu kaplıyor. Merdivenlerden yukarı çıkarken,
dönüp kendini çılgın dansçıların ortasına fırlatıp atan müstakbel Henry’me
bakıyorum. Ve bir rüyadaymışçasına benim Henry’mi bulmak üzere ilerliyorum.’
Ve de karısına aşık , onu mutlu etmek için çırpınan ,
hastalığına çare bulmaya çalışan Henry.
‘Kendrick bana
dönüyor. Yüzündeki değişikliği görünce donup kalıyorum. Perişan görünüyor.Ondan
da öte. Boşlukta gibi. Sanki daha önce var olan bir şey yok olup gitmiş gibi.
Emniyet, itimat, kendine güven. Ben metafizik bir trapez üzerinde yaşamaya o
kadar alıştım ki, insanların ayaklarını hep sağlam zemine basmak
isteyebileceklerini unutuyorum.’
Yazar Niffenegger, kitabını baskı için götürdüğü bir çok yayınevinden
ret almış. Kitap 2003 yılında basılmış ve uzun süre en çok satanlarda kalmış.
Amazon editörleri tarafından da 2004 yılının en iyi kitabı seçilmiş.
Evet, kontrolü dışında zamanda yolculuk edebilen bir adam ve karısının
romantik ve özverili aşk öyküsünü merak ederseniz okuyun derim.
Sevgili Asil,önerimi dikkate aldigin icin tesekkürler.Ayrica kitabi begendigine sevindim.Kitap hakkinda yazmis oldugun yorumu da ben begendim. Gercekten hem bilgilendici hemde merak uyandiran bir yorum olmus.Basarilarinin devamini dilerim.Sevgi ve kitap dolu günler dilerim.
YanıtlaSilÇok teşekkürler Günseli. Yeni kitap önerilerini bekliyorum. Sevgiler.
YanıtlaSil