Orhaniye Matbaası Basım Yılı: 1927 |
Şimdi yandaki kitap resmine bakıp 'bu da ne' diyeceksiniz? Bu sadece,
dedelerimizin okuduğu bir polisiye. Adı da Batum Seyahati. Harf Devriminden (1 Kasım 1928) bir yıl önce basılmış. Ben çok sık olmasa da polisiye okurum, tarih merakım sonucu karşıma çıkan ve kahramanı Fakabasmaz Zihni olan Batum Seyahati'ni paylaşmanın eğlenceli olacağını düşündüm.
Tarihe özellikle Cumhuriyet Tarihine olan derin merakımdan daha önce söz etmemiştim sanırım. Yıllardır hobi olarak sürdürdüğüm tarih okuma ve çalışmalarımı, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretiminin İkinci Üniversite kısmında Tarih bölümü açılmasıyla akademik olarakta devam ettirebileceğim artık. Bilgi için, eğer bir üniversite mezunuysanız İkinci Üniversite sizin hiç sınavlara girmeden açık öğretime yazılmanıza olanak sağlıyor. Tabii her istenen bölüm yok; örneğin ben Tarih’i dört yıldır kovalıyordum, nihayet bu sene açtılar da bu yaşta üniversite sınavlarına girmekten kurtuldum. Allahtan geçen sene arşiv çalışmaları yapmak için Osmanlıcayı da öğrenmiştim. Çünkü bu seneki derslerimden biri de o. Osmanlıcayı öğrenirken fark ettim ki toplumda yanlış bir bilgi var. Herkes yeni bir dil öğrendiğimi düşünüyor. Hayati Develi'nin 'Osmanlı Türkçesi Kılavuzu' kitabında şöyle yazar. 'Bu dil, Türkçenin yaklaşık altı yüz yıllık bir döneminden başka bir şey değildir.' Yani 'Batum Seyahati' bildiğimiz Türkçe yazılmıştır. Sadece kullanılan harfler farklıdır.
Batum Seyahati , Osmanlıcayı söktükten sonra ilerleteyim diye okuduğum ilk
roman. Tarih araştırmalarım sırasında Karadeniz Teknik Üniversitesinden bir
profesör ile kısa bir süre bazı bilgiler için yazışmış, bu arada İstanbul’dan
bir isteği olup olmadığını sormuştum. Benden bu kitabı istedi. Atatürk
Kütüphanesi, Beyazıt Kütüphanesi, sahaflar her tarafı talan ettim yok, yok. Derken
Fatih Millet kütüphanesinde olduğunu keşfettim. Kütüphaneyi hiç görmediğim
gibi, Fatih’e de yıllardır ayak basmamıştım. Bankadan kadim dostum Saime ile beraber gittik. Kitabı
sayfa başı bir ücret karşılığında cd’ye çekip veriyorlar. Onlar cd’ye çekerken
biz de oradaki müzeyi gezdik. En heyecanlı tarafı ortada duran yeryüzünde tek
kalmış Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat-ü Türk’ün kütüphanenin müzesinde olduğunu keşfetmemizdi. Profesöre göndereceğim cd’den kendim için de bir kopya almayı unutmadım tabii.
Batum Seyahati 1927’de basılmış bir polisiye. Roman demek ne kadar doğru
bilmiyorum çünkü sadece 23 sayfadan oluşuyor. Uzun öykü diyelim. Kahramanı Fakabasmaz Zihni’yi ben önce batıdakilerden esinlenerek oluşturulmuş Komiser Pairot
ya da Miss Marple gibi cinayet çözücü bir dedektif zannettim. Sonra fark ettim ki
kibar hırsız Arsen Lüpen’in Türk versiyonu.
İnternetten edindiğim bilgiler göre
yazarı Hüseyin Nadir’in kim olduğu bilinmiyor. Ancak ilk Türk hafiyesi
Amanvermez Hamdi’yi yaratan Ebüssüreyya Sami 1914’te seriyi noktalarken diziye
bir son yazı yazmış ve Fakabasmaz Zihni’nin maceralarını anlatacağını duyurmuş. Ancak yazarın o mu
başkası mı olduğu belli değilmiş.
Fakabasmaz avanesi Cin Ali ve Yırtık Fikret ile Batum’a gitmek üzere
Gülcemal vapuruna biniyor. Vapurdaki bir Musevi ile Madamasını takibe alıyor ve
kamarot Hüseyin Baba vasıtasıyla çaylarına toz koydurarak Madamın
mücevherlerini çalıyor. Sonra vapura yaklaşan bir taht-el-bahir yani denizaltı
ile İstanbul’a geri dönüyor. Avanesi tarafından alkışlarla karşılanıp
heykelinin yapılmasına karar veriliyor. Çok naif bir öykü. Geçen yüzyılın
başında neler okunduğunu gösteriyor ve dimağınızda nostaljik bir tad bırakıyor.
İnterneti ülkemizdeki polisiyeler ile ilgili de biraz karıştırdım. Dedelerimizin polisiyeye oldukça meraklı olduğunu ve bu türün o dönemlerde hiç de fena satmadığını öğrendim. Gene emekli bankacı ve polisiye meraklısı Erol Üyepazarcı adlı bir meslektaşımın, bu romanların peşine düşüp sıkı
bir çalışma sonucu Türkiye’deki polisiye romanın 125 yıllık tarihini
(1881-2006) ‘Korkmayınız Mister Sherlock Holmes’ adıyla kitaplaştırmış olduğunu gördüm. Listeye
kaydettim, çok kalabalık olan listemde çabuk sıra gelmesini dileyerek…
profesör ve Asıl sayesınde ıstanbul tum kutupanelerı dolastık oldukca farklı bır cehresını gorduk Insanın tarıhını dogru bır sekılde ogrenmesı kadar guzelbır sey olamaz
YanıtlaSilBence de...
YanıtlaSilGERÇEKTEN GÜZEL BİR SİTE
YanıtlaSil